Bülten Yazımız
İngiltere’deki Müslümanlar’ın önemli müesseselerden biri olan CMC (Cambridge Muslim College) ve İSAR arasında imzalanan öğrenci değişim programıyla geçtiğimiz yaz bir süreliğine Cambridge’de bulunma imkanım oldu. Her ne kadar İngiltere’ye gidebilmek için gereken işlemler yorucu olsa da orada geçirdiğim zaman dilimi bu yorgunluğa değdi.
19 Ağustos 2015 akşamında İstanbul’dan yola çıkıp, gece saatlerinde Stansted havalimanına indim. Beni orada CMC’nin akademik koordinatörü Atıf Bey karşıladı. Stansted havalimanından Cambridge’e doğru yola çıktık. İngiltere’de trafiğin soldan aktığını bilmeme rağmen trafiğin akış yönü ve direksiyonun farklı tarafta bulunması ilk dikkatimi çeken şeyler olmuştu. Hatta sonraları bisikletle trafiğe çıktığımda bu farklılıktan kaynaklanan bazı zorluklar çektiğimi söyleyebilirim. Fakat daha sonrasında Cambridge caddelerinde araç kullanma tecrübesi yaşayacak kadar da bu farklılığa alıştığımı belirtmek isterim.
Cambridge’de iki çocuk sahibi Fatıma adında Müslüman bir teyzenin evinde benim için hazırlanmış bir odada kaldım. Fatıma teyze ve çocukları Cambridge’de geçirdiğim zamana değer kattılar. Kendilerine bu anlamda çok minnettarım. Evde genellikle akşam yemeklerimizi beraber yemeye, namazlarımızı ise cemaatle kılmaya özen gösterdik. Fatıma teyze çocuklarının İslam’ı, Kur’an’ı iyi öğrenmelerini çok istiyordu. Biz de Theo ve Adam ile beraber akşamları Kur’an derslerine başladık. Dersler sonucunda belirli bir seviye kat ettiğimizi söyleyebilirim.
Ders aldığım yer olan CMC’den kısaca bahsedecek olursak burası İngiltere’nin farklı bölgelerinden medresede yetişmiş, İslami ilimleri ve Arapçayı öğrenmiş talebelerin sosyal ilimler ve davet noktasında geliştirildiği, desteklendiği bir kurum. Orada bulunduğum zaman diliminde eğitim dönemi tatile girmiş ve öğrenciler ailelerinin yanında idiler. Bu yüzden oradaki öğrencilerle birkaçı hariç tanışma imkanı bulamadım.
CMC’nin bana bir dil kursundan daha çok şey kattığını söyleyebilirim. Dili, öğrenme amacıma da uygun biçimde bir araç olarak kullanma imkanı buldum. Kısaca programımdan bahsedecek olursam, Atıf beyle birçok kitaptan bazı pasajlar okuyup o pasajlarla ilgili yazılar yazdım. Atıf beyle aynı zamanda kendi uzmanlık alanı olan İngiltere’deki Müslümanlar’ın tarihi üzerine de bir ders yaptık. Daha sonra CMC’de araştırmacı olan Haris ve İbrahim abilerle de dersler yaptık. Onlarla yaptığımız dersler ise daha çok tartışma, konuşma eksenindeydi. Haris’le daha çok felsefi kitaplar takip ettik. İbrahim ise tefsir alanında çalıştığı için onunla da tefsire yönelik bazı konular işledik. “Kuran’da Güzellik” işlediğimiz konulardan biriydi.
CMC’deki programım, haftanın 4 günü derslere, diğer günleri ise Cambridge’i ve İngiltere’deki bazı şehirleri tanımaya yönelikti. Atıf beyle Cambridge’de bulunan bütün kolejleri gezdik. Hemen hemen benzer plana sahip bu kolejlerin aslına uygun olarak restore edilmeleri ve hala kullanılıyor olmaları beni fazlasıyla etkilemişti. Cambridge haricinde ormanın içine kurulan şehir olarak tanımlayabileceğimiz Durham’ı, Robbinhood’un şehri Nottingham’ı ve Londra’yı gezme imkanı buldum. Bu şehirler içinde belki de daha çok zaman geçirdiğim yer olması sebebiyledir bilemiyorum beni en çok etkileyeni Cambridge olmuştu.
Öncelikle bana böyle bir imkan sağladığı için eğitim hayatımda büyük bir öneme sahip olan İSAR’a teşekkürü bir borç bilirim. İngiltere seferi öncesi hazırlıklarımda gerek vize işlemleri esnasında gerekse İngiltere’de geçirdiğim zaman diliminde benimle yakından ilgilenen, yardımlarını esirgemeyen Harun Şencal abime ise ayrıca teşekkür ederim. Ve son olarak Cambridge’de bana ev sahipliği yapan başta Abdülhakim Murad olmak üzere Atıf beye ve tüm CMC ailesine şükranlarımı arz ederim.