Yaz Dönemi Kapanış Konferansı: Akademik Çalışmanın Amacı Nedir?

8 August 2018
16:02

Bülten Yazımız

İSAR Konferans Salonu’nda 8 Ağustos 2018 tarihinde gerçekleştirilen “Akademik Çalışmanın Amacı Nedir?” başlıklı yaz dönemi kapanış konferansının konuğu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tarih bölümü öğretim üyesi Zahit Atçıl idi. Atçıl, konuşmasında Türkiye’de kaliteli bir akademik çalışma yapabilmenin hangi koşullar altında gerçekleştirilebileceğine ve yapılan çalışmalarda ne tür yöntemler izlenmesi gerektiğine dair çeşitli noktaları masaya yatırdı. Konferansa hem İSAR bünyesinden hem de dışardan yoğun bir ilgi vardı.

Akademik Çalışmanın Amacı Maddi Beklentiler Midir?

Türkiye’de yapılan akademik çalışmaların birçoğunun maişet kaygısını ortadan kaldırmak ve maddi açıdan gelir sağlamak üzere yapıldığını kaydeden Atçıl, bunun temelde yanlış bir algıya dayandığından bahsederek üniversitelerde görev yapan akademik personel ve araştırmacıların, maddi kaygılardan sıyrılmış bir şekilde araştırma yapmaları durumunda daha başarılı olacaklarına ve daha kaliteli eserler üreteceklerine değindi; bu konuda gerekli kurum ve kuruluşların akademisyenlere destek olması gerektiğinin de altını çizdi. Akademisyenliğin temel felsefesini maddi kaygıların değil, bireysel ve toplumsal fayda prensiplerinin oluşturması gerektiğini ifade eden Atçıl, esasında akademisyenliğin çok para kazandıran bir meslek olmadığını belirtti.

Akademik Çalışma Nasıl Yapılır? Tez Konusu Nasıl Bulunur?

Atçıl’ın üzerinde durduğu önemli konulardan birisi de akademik çalışmanın nasıl yapılması gerektiği üzerine idi. Bu noktada var olan “Tez yazmak yeni bir şey bulmaktır!” yönünde 19. yüzyılda ortaya çıkan algının aslında temel olarak yanlış bir bakış açısı olduğuna değindi. Tez yazmanın yeni bir şey ortaya çıkarmaktan ziyade, var olan veya olması beklenen bir olay hakkında yeni bir bakış açısı ortaya koyabilmek ve geniş bir perspektifle konuya ışık tutabilmek olduğunu belirten Atçıl, araştırmacılara bu konuda çeşitli tavsiyelerde bulundu. Özellikle entelektüel bir tez konusunun ne olması gerektiğine değinen Atçıl, tez konusunun, kişiyi sürekli meşgul eden ve hayatının ayrılmaz bir parçası olması gerektiğine temas etti. Diğer bir deyişle, tez konusunun birkaç okuma yapıldıktan sonra bulunan bir şey değil, kişi için belki de çocukluk yıllarından beri aklına takılan hayati bir soru veya sorunsal olması gerektiğine ve araştırmacının bu soruyu entelektüel bir kalıba dökerek ele alması gerektiğine vurguda bulunan Atçıl, konuşma içerisinde emek ve sonuç ilişkisine de değindi. Araştırılan soruya verilen cevabın öncelikle kişinin kendisini entelektüel açıdan tatmin etmesi gerektiği, daha sonra ise toplumsal ve pragmatik bir değer ifade etmesi gerektiğine değinilen toplantıda emek ve sonuç arasındaki ilişkinin bu şekilde ele alınması gerektiğine işaret edildi.

Atçıl’ın değindiği bir diğer nokta ise yapılan araştırmanın ahlaki açıdan mütekamiliyet değeri taşıması gerektiğine dair düşüncesi oldu. Yapılan bir akademik araştırmanın, kişiyi ahlaki açıdan daha olgun bir hale getirmesi gerektiği ve günün sonunda kişinin, yaptığı akademik araştırma ve hayatı arasında daha sıkı ve kuvvetli bir tekamül fark edebilmesi gerektiğinin önemini vurguladı ve ancak bu şekilde araştırmacının, yaptığı akademik çalışma sonucunda tatmin olabileceğini ve kendisini mutlu hissedebileceğini belirtti.

“Araştırılan soruya verilen cevabın öncelikle kişinin kendisini entelektüel açıdan tatmin etmesi gerektiği, daha sonra ise toplumsal ve pragmatik bir değer ifade etmesi gerektiğine değinilen toplantıda emek ve sonuç arasındaki ilişkinin bu şekilde ele alınması gerektiğine işaret edildi.”

Son olarak –özellikle de sosyal bilimler alanında olmak üzere– yapılan akademik çalışmanın, toplumdaki bireylere yeni anlayış ve bakış açıları kazandırması gerektiğine de değinen Atçıl, her ne kadar akademik çalışmanın hedefi, ilk aşamada toplum olmasa da aslında yapılan çalışmanın toplumu iyi yönde değiştirme hususunda önemli bir merci olacağını da sözlerine ekledi.

Konferans programı, soru-cevap faslının ardından sona erdi.