İSAR YENİ DÖNEM AÇILIŞ KONFERANSI

16 Eylül 2017
11:12

    İSAR yeni dönem açılış konferansı bu yıl da her yıl olduğu gibi gerçekleştirildi. İSAR Fahrettin Tivinikli Konferans salonunda 16 Eylül’de gerçekleştirilen konferansta bu yıl Prof.Mürteza Bedir, Prof.Recep Şentürk, Prof.Erol Özvar ve Prof.Zekeriya Güler konuşmacı olarak davet edildiler. İSAR'ın seminer programına henüz kabul edilen kıymetli öğrenciler için bir oryantasyon, mevcut öğrenciler için de deyim yerindeyse bir “iman” tazeleme işlevi gören bu kıymetli etkinliği aslında “Ne yapıyoruz ve ne için yapıyoruz?cümlesi ile özetlemek gayet isabetlidir. Fakat hususen programın içeriğinden ve kıymetli hocaların değindikleri konulardan kısaca bahsetmek programın amacı açısından oldukça yerinde olacaktır.

    Öncelikle Recep Şentürk ilmin ve âlimin klasik dönemdeki mahiyetinden ve modernleşme süreci sonrası medrese ve ilim geleneğinin nasıl bir dönüşüme uğradığından bahsetti. Bundan sonra da modern dönemde İSAR’ın bu değişen sosyoloji de nasıl bir göreve ve mahiyete sahip olduğunu anlatarak konuşmasını sonlandırdı.

    Recep Şentürk’ten sonra Mürteza Bedir de modern dönemde İslam ilim ve eğitim geleneğinin ne şartlarda devam ettirilmeye çalışıldığı üzerine konuştu. Bu şartlarda İSAR’ın İslami ilimleri klasik yöntemle öğretmeye çalışan bir kurum olarak tevarüs ettiği gelenekten ve İSAR’ın bu bağlamda neler yapmaya çalıştığından bahsetti.

    Mürteza Bedir’den sonra sözü alan Erol Özvar da ilim yolunda olmanın mahiyeti üzerine bir konuşma yaptı. Erol Hoca “İlim acımasızdır” diyerek ilme gereken ehemmiyeti vermeyen ilim talebesinin ulaşmak istediği makama vasıl olamayacağını söyledi. İlmin olmazsa olmazlarını sayarken sebatın ve gayret etmenin önemini vurguladı. Hocamız konuşmasını sonlandırırken şöyle çarpıcı bir örnek verdi: Yaklaşık 5.7 milyon nüfusa sahip Danimarka’da 79 milyondan fazla nüfusa sahip olan Türkiye’dekinden daha fazla sosyoloğa sahip. Erol Özvar bu örnek üzerinden İSAR öğrencilerinin modern akademideki muadillerine yetişmesi için daha çok ve özverili bir şekilde çalışması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını bitirdi.

    Son konuşmacı olan Zekeriya Güler de ilim öğrenmenin izzetinden ve kıymetinden bahsetti. Özellikle ilmin ferasetinin ancak Müslümanlara has bir şey olduğunu vurgulayarak ilimden alınacak faydanın ve bereketin ancak edep ve ahlakla hâsıl olacağının üzerinde durdu. Suyuti, İbn-i Hacer Askalanî ve Birgivi gibi çok kıymetli âlimlerin ilme ve ilim talebeliğine dair görüşlerinden örnekler veren Zekariya Güler, bir ilim talebesi için asıl amacın hocasını ilmen ve fehmen geçmeye çalışması olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

    Açılış konferansı biterken İSAR Vakfı’nın kıymetli hocaları olan Berat Açıl ve Necmettin Kızılkaya da yeni başlayan arkadaşlarımızı tebrik ettikten sonra yeni eğitim öğretim döneminin hayırlı ve bereketli olmasını niyaz ettiler.